21 Aralık 2010 Salı

YETMEZ !

Sevmek yetmez kavuşmalara,
Hatta kavuşmalar yetmez yanlızlığın son bulmasına
Uzanıp tutmak ellerinden bir insanın
Bilincin tümüyle açık, isteyerek, başka hiçbirşeyi bu kadar istememişsin gibi hem de
Bakmak o bekleyen gözlerine
Duraksamadan girmek o gözlerin içine , orda oturmak cesaretle
Ve o gözlerin neler gördüğüne bakmak içeriden
Başını hiç çevirmeden hem de..
Kendi hoyratlığına bakmak belki
Ya da sonsuz , yumuşacık şefkatine
Kendi bencilliğine rastlamak orada
Açık bir kalbin sevdiğine cömert sarılışına ya da..

Hazır olmak istiyorum demek yetmez hazır olmaya
Keşke’li sayısız başlangıçlar yetmez birlikte kalmaya..
O gözlerin bizde gördüklerini,
Değiştirmek istiyorsak eğer, samimiyetle, vallahi de , billahi de,
Hemen başlamak,
En yakın bir yerden hem de..

Başlamak hemen ,
Özür dilemeye..

Sevdiğini söylemeye,
Gözlerini kaçırmadan, ayakların başka lafların süsüne püsüne dolanmadan önce..

Yeminli sevdiğini bir daha ihmal etmemeye,
Yaşadığın her güzelliği ve zorluğu,
Güneşin ışıklarını ve fırtınanın zalimliğini o insanla paylaşmayı denemeye..

Onun seninle paylaşacaklarını dinlemeye,
Gerçekten yüreğin merak ederek hem de..

Ve sonra,
İçinde akmaya başlayan güzel sularda yıkanmak, acelesiz, saatlerce
Seni hesapsızca saran sevginin kucağında dinlenmek, sereserpe..

Bunların getireceği olgunluk denen şeyin
Seni “canlı, renkli, meraklı ve maceracı” ruh olmaktan koparmanın tersine,
Tam da böyle biri olmaya doğru götüreceğini anlamak için
Yaşam suyunun yüzlerce kez üzerimizden akmasını beklemeden
Hemen başlamak,
En yakın bir yerden hem de..

Bir tek hayat tabi yetmez, çünkü bahaneler tükenmez,
Vücudun her kasını ayrı ayrı çalıştırıp güçlendirsek de,
Tüm bunlara tabi yetmez,
Öz suyumuzu içimize pompalayan kalbimizin kasları
Dinlemek, duyup kabul etmek ve değişmek için yeterince güçlü değilse eğer.

11 Aralık 2010 Cumartesi

ASLINDA !

Sende bıraktığıma hayıflandıklarım, bana ait olanlar değil,
olmayanlardı aslında..
Kendimi alıp götürdüğim yer, senden çok uzakta değil,
yanıbaşındaydı aslında..
Arzuyla uzanıp da tutamadıklarım, bana gerekenler değil,
nafile inatların nesneleriydi aslında..
Bildiğimi sandıklarım, gerçekten anlamaya ihtiyacım olanlar değil,
işime hiç yaramayanlardı aslında..
Üzülmem, değerli olanı kaybetmekten değil,
elde edememenin hırçınlığındandı aslında..
Beni bırakma demem, gidişimi engellemen için değil,
gelişime yardım etmen içindi aslında..
Kırgınlığımın nedeni, senin yaptıkların değil,
korkup da yapamadıklarındı aslında..
Geldiği gibi öylece sevmek , yanlışı sevme ihtimaline rağmen,
kanatların altındaki rüzgardı aslında..
İçine alamamak , ama dışarıda da tutamamak,
hiç olmaz, anlaşılmaz değildi aslında..
Tüm bunlar, tamir edilemez olduğumuzdan falan değil,
insan olduğumuzdandı aslında..
Uzun sürdü anlamak, ama olsun,
Korkuların sürgüsünü yerinden oynattık ya..
Bir dahaki sefere neden açılmasın aslında..