30 Ocak 2011 Pazar

İÇİMDEKİ GANJ’IN KENARINDA !

Duygularimi kalbimden birer çiçek gibi, teker teker topladim
O çiçeklerden minik , küçük çelenkler yaptim
Ağir ağir yürüdüm sonra,
Her adımım yaşamın beni getirdiği yerin ağırlığında..
Vardım içinden iç suyumun aktığı kendi Ganj nehrimin kenarına
O minik çelenkleri suya biraktim yavaşça
İçimden tekrarladım ilk defa’ymıyçasına ;
“Tüm sevgimle serbest bırakıyorum seni, hayata
nereye istiyorsan oraya doğru akmanı diliyorum, coşkuyla
ve ulaşmanı “içindeki en iyi” nin olduğu o ışıklı yere, korkusuzca”

Vakit akşam üstüydü
Güneşin üzerime bıraktığı son ışıklar ve ben
İçim suyun getirdiği serinlikle rahat
Öylece bıraktım
Zoraki umutları
Kabullenememenin acımasızlığını
Zararı bilinse de, ille kurulan hayallerin yorgunluğunu
Ya geri gelirse’lerin yankısıyla
Gidersem neleri kaybedeceğim ‘lerin korkusuyla ileriye gidememenin değersizleştirdiği
Ben sandığım kimlikleri
Deneyemediğim firsatların sancısını
Kendimde olduğundan şüphe duyduğum güzelliklerin derin içerlemelerini
O minik çelenklerle beraber
Bıraktım iç suyumun akintisina
Biliyorum
O su içimde bir yolunu bulacak, eninde sonunda
Ve benim içimdekiler yerli yerine oturacak, en doğru zamanda ..
ben hazır olduğumda..


Hindistan’da büyülenmiş biçimde seyrettiğim Ganj nehri’nin zihnimdeki hayaliyle, içimdeki Ganj’ın kenarına oturuyorum bazen...o kutsal serbest bırakmalara törenler düzenliyorum...herkese kolay serbest bırakışlar dileklerimle...

9 Ocak 2011 Pazar

KENDİMİ BAŞTAN YAZMAK..

Ben seni değil, kendimi baştan yazmak istedim aslında..
Kelimelerin gücüne teslim edip de kendimi
Eteğimdeki tüm ağırlıkları yere bırakmak bir anda
ve toprağa basarak çıplak ayaklarımla,
rüzgarı yüzüme yaslayarak
öylece yürüyüp gitmek istedim..
Senin olduğun yere değil, olmadığın yere gitmek istedim..
Ve o yerde, oturup kendimi baştan yazmak istedim..

Rastladığım tüm o insanlar,
yaşadığım tüm o mekanlar,
hissettiğim tüm o duygular,
okuduğum tüm o kitaplar,
dokunduğum tüm o sevgililer,
seyahat ettiğim tüm o yerler
hepsi zaten bunun için değil miydi ?
Kendimi olduğum gibi görmek ,
içtenlikle sevmek
ve kendimdeki en iyi ben’i damıtıp, hazırlanmak için gün ışığına...
kendimi baştan yazmak için en sonunda..

Sen de bunun için gelmedin mi yaşamıma..
SEVGİ.Lİ.M.
Kendimle ilgili bilip de söylemediklerimi yaklaştırmak için bana..
Usulca yanıma ,
gözlerimin görebileceği,
kapaklarını kapatmadan azıcık önce, kalbimin içine sızabileceği,
ellerimin dokunmadan bile hissedebileği kadar yakınıma getirmedin mi bilmek bile istemediklerimi...
Sevmek ve neden sevdiğini sorup da kendine, cevapsızlıktan bitap düşmek tam tanıma uygunmuş oysa..
Karşındakinin yaptığı hiçbir şey yok senin için aslında...
İçindeki kuyularda sen derinlere düşerken, seni seyretmek, keşke olsa..
Ya başka taraflara bakıyorsa o güzel yüzü, hiç olmadan olanın bitenin farkında...
Sen de ben bunları anlayayım diye gelmedin mi zaten yaşamıma..

Sevdiklerimin gücünü alıyorum yanıma..
Sevmediklerime, bilmeden de olsa kırıp incittiklerime olan borcumu da..
Mutlaka dengeye gelecektir içimde taşıdıklarım yolda nasılsa,
Devam edebilirsem eğer ben kendimi saflaştırmaya
Kendimi satır satır yeniden yazarsam, bıkmadan, yılmadan , aşk’la..
SEVGİ.Lİ.M
İyi ki geldin, iyi ki SEN geldin yaşamıma !!