27 Aralık 2011 Salı

NE GÜZEL Dİ Mİ ŞAŞIRMAK HAYATTA ?

Sanki hayattan en beklemediklerim, bir süpriz kılığına girip dikildi karşıma
Hiç planlamadıklarım çizdi yönümü, hem de sınırsızca
Kontrol edemediklerim aşkla hakim oldu yaşantıma
Bendim yönetmen sanıyordum ben oysa
Tesadüfen, hiç hesapta yokken, kendime biçtiğim rolden bi an dışarı adım atıp
Etrafıma baktığımda
En çok zorladıklarımı bir anlığına dur'durup
İnanılmaz bi kolaylıkla bana öylece gelenlere kapıyı açtığımda
Ve neye benzediğini hiç bilmediğim o güzel şaşkınlığa kendimi bıraktığımda
İçimden dedim ki, sahiden de çok iyi davrandı Hayat bana
Peki ya ben Hayata ?
Ben ona kendim gibi mi,
Yoksa planladığım gibi mi davrandım ?
Kürekleri atıp O'na dogru mu aktım,
Olması gerekenlerin akıntısına mı kapıldım ?
Ve işte kendimi hiç korkmadan, olduğum gibi, önüme aldım
Tuttum omuzlarindan o şaşkın gözlerin taa içine baktım
Dedim gülümseyerek, ne güzel di mi şaşırmak hayatta
Sakın korkma
Sevgiye şaşırmaktan da,
Sevgiyle şaşırtmaktan da sakın korkma !

2012 süprizleri bol bir yıl olacak biliyorum, öyle hissediyorum. Biz ne yaparsak yapalım, hiç bir şey aynı olmayacak, aynı kalmayacak. Bu iyi bişey.. Bu , çok iyi bişey..

29 Ekim 2011 Cumartesi

SESSİZLİĞİNİ GÖTÜRECEKSİN !

Bu kargaşanın ortasına sen
Bu kez sessizliğini götüreceksin
Tekrar ve tekrar ve tekrar
Dönerken ayn sandığın yıldızlar tepende
Sen bileceksin
Uzun zaman önce biten şeylerin ışıklarıydı onlar
Ve sen hep değişeceksin..

Dokunacaksın başka bedenlere
Kendini öğrenmek için sözde
Ama asıl
Onların sana dokunmasına
“En içindeki sana” kadar tüm katmanlardan geçerek hem de
İzin verdiğinde
Öğrenebileceksin
Kendim dediğin şeyin gerçek değerini
Ve
‘Sonsuza dek’ denebilecek tek şeyin adına “sevgi” dendiğini..

Sendeki tüm ben’likleri
Başkaları öyle tanımladı diye üstleceksin önce
Sen hiç ıslanmadan
Yaşamın nehri üzerinden akıp geçtikçe
Anlayacaksın
Belki de hiç birini senin istemediğini
O nehirde yüzüp de iliklerine kadar ıslanmadan
Gözlerinle görmenin sana asla yetmeyeceğini
Ve
İçindeki en iyinin
Daha az iyi olanla karşılaşmadan
Öylece beliremeyeceğini...

Ve o belirdiğinde
Artık sen
Her kargaşanın ortasına
Sadece sessizliğini götüreceksin
Buna inanabilirsin.

İçimizdeki bilge'ye adıyorum bu yazıyı.. Varlığından bazen şüphe ettiğimiz ama orda oturmuş hep bizi kollayan bilge'ye..

14 Ekim 2011 Cuma

SANMAYI BIRAKSAN !

Icinden kovsan da hic utanmaz ki
Hep gelir kurulur gonul sofranin bas kosesine, oyle neseli
Komik bi de o senlikli oz renkleriyle
Iflah olmaz bi romantik dediğinden işte
Gel diyor, bu tarafta bak ,gidip görelim
Sen niye baska yöne gidiyorsun yine
Ters yonlere ittirdigin vucudunu ruhun yikacak yere
Anlayacaksin
Susma konussana benimle
Senin sustuklarin benim sesim oluyor zaten, biliyorsun
Ama yine de tutturmussun dogru olan bu diye, susuyorsun
Anliyorum, korkuyorsun
Ama korku aldi tum renklerini, soluyorsun
Neden vazgeciyorsun
Bıkmadın mı, sanmayı , yaşamanın yerine koyup da
Herşeyi bilirmiş gibi yapmaktan
Yorulmadın mı, herşeyin başının, ortasının, sonunun senin sandığın gibi olmayabileceği gerçeğinden kaçmaktan
Tamam, sandiklarin olanlardan farkli belki
Belki olanlar, sandiklarinin pek bi beteri
Guzelim ne var sanki bi de bırakmayı denesen şu dizginleri
Sanmayi biraksan
Oldurmayi biraksan
Ummayi biraksan
Dalsan hayata can yeleksiz
Dalsan da gorsen asıl olani biteni
Bi bunu denemedin hayatında sen daha önce, değil mi ?
Yahu sen biliyosun zaten yüzmeyi
Bak gör nasıl serinleyecek için o sulara bıraktığında kendini..

26 Ağustos 2011 Cuma

BİRBİRİMİZE...

Yıllar boyu ayrı kanallardan coşkuyla akan sular olduk
Yol üstünde nefes kesen manzaralarla kesiştik
Yorulduk, 'akmam, durdum' dedi başınabuyruk iç suyumuz
Köpürdük, 'durduramaz beni hiçbişey''lerde önümüze ne gelirse kattık götürdük
Yol yine aynı taşlı dikenli yol, ne yöne götürürse ahh demeden, öğrenmeye, öğrenip de ol'maya gittik
Yolcuysa, tıpkı hayallerimizdeki gibi, yolda değişti, gözlerimizle gördük
Yuva mı aradık durduk
Akıp karışacağımız okyanusun sesine doğru sarsılmaz bir inançla yol açarken
Nihayetinde
Birbirine doğru akmaktan hiç korkmayan sular olduk
İç sularımızı neşeyle katıştırdık birbirine
Ben üstteki dingin suya dönüştüm sanki varlığının sevinciyle
Derinlerden akan serin su olmuştun sen, duyarlı, sevecen, nazik yüreğinle
Ey Sevgi.li
Gel tadını çıkaralım bu şükredilesi birleşmenin de
Yaşamın önümüze koyduğu bir kadeh güzel şarap gibi içelim birbirimizi, hiç yargılamadan hem de
Öyle bir tad ki boğazımızdan aşağı inen, bırakalım çalgılar da beri gelsin, en, en önlere
Buluştuk ya, başlayalım içimizdeki enfes şiirleri özgürce çalıp söylemeye
Birbirimize....
Birbirimize....

20 Ağustos 2011 Cumartesi

NE OLACAK SENCE ?

Ne olacak sence
Ruhun uyanmaya başladığında..
Gözlerin
Ve kalbin
Ve vücudunun her bir zerresi
Aşk’a doğru o muhteşem yolculuğa çıktığında..

Önce, harikulade bir kahkaha
Muhtemelen o paha biçilmez gözyaşlarının yanaklarından aşağı süzülmesi sonrasında...

O yüzlerce tatlı söz veriş
Ve edilen yeminler, kahramanca
Kimsenin tutamayacağı aslında...

Ama Tanrı zevkten mest olmuştur tüm bu olanlara
Sen bir aziz olmaya bu kadar hevesle uğraştığında...

Ne olacak sence
Ruhun bu Dünya’ya
Sevme’ye ve
Dostluk’a kendini adamaya duyulan o derin, çok derin ihtiyaca
Uyandığında...

Merak etme ey Sevgili
Tanrı
Hafız gibi
En tutkulu , en harika yol arkadaşlarından gönderecek sana..

...... Bu naçizane ingilizceden çevirimle, Hafız'ın kelimeleri önünde Aşk'la eğiliyorum.. Beni elimden tutup yükseklere taşıyan bu şiiri bana doğum günümde gönderen yol arkadaşım, canım kardeşim Sevalime armağan ediyorum..

19 Ağustos 2011 Cuma

EN AZ Bİ KIRK DAHA...

40 yasimi taktim koluma bugun
Hadi dedim gezelim icimin yesil yollarinda senle
Toprak yoldan basladik yalinayak
Yokus yukari once
Icimin engebeli taraflari ayagimiza batti
Gulduk beraberce
Sertti ruzgar, her zamanki gibi dedik birbirimize
Korkardim dedim O'na, boyle sert ruzgarlardan
Aklimi yine deli cirpintilar alacak diye
Oysa kopurse, tassa da bazen
Derin , durgun bir gol gibiymis hep aklim
Ve ben onunla bi anlasma yaptim
Tutkuyla, derin derin yasamayi yasaklayamam ben kendime
Ama soz verdim hayatin akisi onune tutkularimi duvar etmeyecegime
Duygularin, dusuncelerin, yasamin dalgalarinin beni yikayip gecmesine izin verecegime
Birakmaya kendimi, olana ve olmayana, hem de sessiz, olgun bi kabul edisle
Dedim 40 yasima, cok muyluyum geldigine
Bak dedim
Sag tarafim daglar, sol tarafim ucurum ve deniz
Denizim ruzgara katilmis , cosmus yine sebebsiz
Topragim bazen yemyesil kesilmis, bazen bombos nadasta dinlenmeye durmus, suskun, sessiz
Butun yolculugum kendime dogruymus
Icimdeki kuytu koylarda merakla gezmis durmusum
Ne firtinalara kapilmisim ama donmemisima
Gitmisim, gitmisim....
Bu her yone gidisler sayesinde ben fark etmemisim
Oysa oylesine genislemisim
Heryer benim denizimden, topragimdan olmus
Ektigim tum tohumlardan deli gibi Ask bitmis bahcemde
Sevdiklerimi anlayamamisim, onlar da beni anlamamis bazen
Onlarin ve benim ''oldugum gibi' dedigimiz seyler , zamanla bambaska bir guzellige donusurken
Olabileceklerimizin isigi bizi piril piril aydinlatirken
O isigin altindaymisiz hepimiz meger
Meger ben de hep ordaymisim
Hem seyretmisim, hem ben de ol'musum
Herseyiyle seven olmusum
Herseyiyle sevilen olmusum
Dedim 40 yasima, saol, cok saol
Benim senden isteyebilecegim hicbisey yok bugun
Baksana bi etrafina, hersey ne de guzel ve tamam boyle
Gel gitmeden soyle guzel bi sofra kuralim senle
Ailem, cocuklarimla duygu dolu bi sohbet esliginde
Canim arkadaslarimin taa Istanbul'dan Selimiye'ye gonderdigi guzel sarabi icelim, eglenelim seninle,
Oz'un , beraber yaslanacagim insanin karsi kiyidan attirdigi havai fiseklerin guzelligini izleyelim
Buradaki herkesin esliginde pastalar keselim
Mumu uflerken ben, dua edelim 'Hak etmek icin elimden geleni yapicam ve bi 40 daha boyle harika duygularla yasayip, sevdiklerimle yaslanicam' diyelim
Bugun bana ne kadar cok sevildigimi hatirlatan cok hem de coook sevdiklerime selam edelim birlikte..

..... Mukemmel bir gun gecirdim.. Sevdiklerim butun fiziksel mesafelerin otesine gecip yanima geldiler, yeni yasimi, ama asil yasamimi kutladilar... Oyle duygulandim, oyle mutlu oldum... Su an karsi dagin ardindan dogan ayi seyrederken ben tek kelimeyle her hucresi sevgiyle dolmus tasmis, sevincten agliyorum... Benim bugunume sevgileri, duygulari, dusunceleri ve varliklariyla katkida bulunan butun sevdiklerime, beni sevenlere sonsuz tesekkurlerimle..... Hayatimin en guzel dogum gununden hepinize sesleniyorum 'sizi seviyorum' .....

12 Temmuz 2011 Salı

DURURSUN ORDA !

Sevdiginin gozunun isigi uzerine duserse bir gun
Icinde nereden geldigini bilmedigin bir guzel ses
Fisildarsa kulagina onu gordugunde
'Ne kadar su gibi bisey bu yasamak' derse
Alip da basini karsindakinin derinlerine kacmak
Onun icinde de, kendi en icindeymis gibi olmak
Onun firtinalariyla savrulmak bazen
Bazen oturmak, o sessizlikte yikanmak
Uzanmak sere serpe ve utanmamak
Seyreltmeden karsindakini, iyice icine karismak
Icindeki tum mucehverleri onunla bulup, tek tek silip parlatmak
Carpik curpuk taslarin yerlerini de bilerek
Oylece sakin bir dikkatle dolasmak
Mumkun gibi gelirse sana
Durursun orda

Iste o zaman
Sevdiginin gozunun isigi uzerine duserse bir gun
Onun baktigi yone sen de tum isigini koyarsin
O icindekini disina cikarip da gulumserse bembeyaz
Sen yemyesil kahkaha atarsin
Dudaginin kenari titrerse bir gun sevdiginin
Sen avuclarinla onun gozyaslarini tek tek toplar
Gogsune inci kolye yaparsin

Iste o zaman
Sevdiginin gozunun isigi uzerine duserse bir gun
Uzuldugunu hic gormeden anlarsin
Sevindigini hic duymadan anlarsin
Ozledigini hic dokunmadan anlarsin
Uzanir
Hic soru sormadan elini tutarsin
Tutarsin
Birakmazsin

*** Sevildiğini bilmek başka..Sevdiğini bilenler için yazdım..

18 Haziran 2011 Cumartesi

BİRBİRİMİZİN İÇİNDE..

Hadi yine çıkalım mı gezmeye
Birbirimizin içinde
Üzerimizdeki tüm ağırlıkları çıkaralım ve kenara koyalım önce
Sonra, başlayalım gezinmeye
Uzun uzun tutalım , tutunalım diğerine
Bazen çakıl taşlarının
Bazen sert kayalıkların
Bazen yemyeşil çimenlerin üzerinden bakalım birbirimizin gözlerine
Derinden, çok derinden hem de
Sıcacık, ıslak dalgalara bırakalım kendimizi bazen
Birbirimizin sahilinde
Yapış yapış , nefes nefese , durmadan gezinelim
Gün ışığının giremediği kopkoyu ormanların içlerinde
Meraklı, istekli bakışlarla serelim kollarımızı diğerinin üzerine
Hiç bıkmadan hem de..
Serinleyelim iç suyunun akıntısında bir diğerinin
Hiç kaçmadan hem de..
Bazen sohbet edelim, saf ve coşkulu bir neşeyle
Islık çala çala , el ele , iç içe geri dönerken
Keyifle dalıp gidelim
Kendini bir diğerine koşulsuzca ve korkusuzca bırakmanın hafifliğine..

Birbirimizin içinde daha sık böyle güzel gezintiler yapmak dileğiyle..Sakin, yumuşak, endişesiz ve telaşssız hem de...

23 Mayıs 2011 Pazartesi

AH MİNE’L- AŞK (AH AŞK’IN ELİNDEN) !

Birimiz diğerinden iyi
Daha doğrusu
Birimiz diğerinden çok farklı mı ?
Yoksa birimiz diğerine doğru Aşk’ın elinin tuttuğu
Basit bir ayna mı ?

Belli ki yaşanılan onca şeye rağmen
Ve belli ki yaşanılan onca şey yüzünden
Birbirimize aitsek
Ama Biz maalesef
Aşk’ın ellerinden
Bize gelen
Herşeyi
Olduğu gibi
Sahiplenememişsek...
Biz hala
Bu Aşk’ı hangi kalıba dökeceğimize karar vermekle meşgulsek
Zaman ölçüsüzce akıp gitmişse
Biz o Aşk’ı hiç bir kaba sığdıramadığımızda
Ve de belki hiçbir kabı o Aşk’la dolduramadığımız zamanlarda
Kendimizi ordan oraya savurmuşsak sürekli yön değiştiren rüzgarlarla...

Anlatamayacağımız korkusuyla belki tüm dünyaya
Belki Biz de tam kavrayamadığımızdan daha
Birbirimizin varlığını sevmenin basitliğini
Birbirimizsiz bir hayatın varlığımızı nasıl eksilttiğini
Oysa
Sevinçle razı olup, alıp iç’ine koymak
Aşk’ın elinden gelen, her ne olursa
İşte bunun için göz göze geldik Biz,
Daha ilk, ilk defasında..

5 Mayıs 2011 Perşembe

DENİZ OĞLUM !

Deniz oğlum,
Sonsuz, sınırsız, beklentisiz ve hesapsız
Hep yanında olacağım..
Bir çocuğun gözlerine dalıp kendini saf’laştırmaya çalışan yetişkinlerin yüzündeki
Düşünceli hayranlığa
Sen anlam veremezken,
Ben yanında olacağım..
Sen, sana dünyada hiçbir şeyin zarar veremeyeceğini düşünürken ,
Düşüp de dizini kanattığında,
Yanında olacağım..
Üzülmenin de, sevinmek gibi geldiğini ve geçtiğini,
Ama içindeki can’ın taa ortasında,
Derin bir huzuru ve sakinliği hep barındırdığını keşfettiğinde,
Yanında olacağım..

Acıyı, yoksulluğu, ölümü, savaşları, haksızlıkları görüp de,
İçinin kabardığı o anlarda,
Öfke’nin sana saplanan ilk okunu bile daha çıkartamadan sen,
İkinci ok’u sen kendine kendin attığında,
Ve işte ancak o zamanlar,
Acı çekmek ve olanı olduğu gibi kabullenmek arasındaki farkın ayırdına varabildiğinde ,
Yanında olacağım..

Kimseye birşey kanıtlamak zorunda olmadığını ,
Kimseyle ve hiçbirşeyle kıyaslanamayacak kadar yeterli ve mükemmel olduğunu,
İçindeki iyiyi yaşamak ve yaşatmak için ,
Elinden gelenin en iyisini yapmaktan başka hiçbir şeye ihtiyacın olmadığını
Sonunda anlayabildiğinde,
Yanında olacağım..
Hataların sayesinde zaaflarınla tanışabildiğin,
Ve böylece tam ve bütün olan sen’i hissedebildiğinde,
Peşine düşüp de yetişemediklerine,
Herşeyin yolunda olduğunu anlayıp da,
“İyi ki yetişememişim” diyebildiğinde
Yanında olacağım..

Bir kediyle yemeğini paylaşıp da,
Onun gözlerindeki sıcaklığın içinde kendini dünyanın en mutlu insanı gibi hissedebildiğinde,
Ve , seni mutlu ve tam hissettiren bir hayatın,
Herkesle ve herşeyle bağlantılı olduğunu
İçinde derinden hissettiğinde,
Bir kadına incelikle dokunup, onun öz’üne kendi öz’ünü katmanın
Seni dağların, tepelerin, göklerin üzerinden aşırıp da
Sonsuzluğa açtığını öğrenirken sen,
Yanında olacağım..


Dünyanın neresine gidersen git,
Asıl özgürlüğü kendi içine doğru yaptığın yolculukla bulacağını farkettiğinde,
Yanında olacağım..
Beni yanında istemediğinde,
Kendinle kalmak istediğin zamanlarda,
Başkalarıyla hayatı zenginleştirip varlığının deneyimlerini genişlettiğin tüm anlarda ,
Sevgimi boynuna bir atkı gibi bırakıp da,
Yanında olacağım..
Artık beni tanıdığın şu bedenle yanında olamayacağım zamanlarda bile, inan bana
Canımı sende bırakıp,
Yine yanında olacağım..
Deniz Oğlum
Kalbinin dünyanın bütün hayal kırıklıklarından, korkularından daha büyük olduğunu
Sevmenin sonsuz gücünü öğrenirken sen,
Yanında olacağım..
Ne şanslıyım , ben ne şanslıyım !

11 Nisan 2011 Pazartesi

BENİM KANATLARIM ..ÇOCUKLARIM !!

Gözlerimi açıp oğlumu kucağıma alacağım anı bekliyorum... Deniz oğlumu bir kucağıma, Ada’m kızımı öbürüne alacağım.. Ve gözlerimi kapatacağım sonra...Bana yaşamın getirdiği bu iki mucize varlığa duyduğum derin sevgi ve şükranla iç içe, duracağım biraz, öylece..Beni anneleri olarak seçtikleri için ne şanslıyım ben, ne şanslıyım...Elimden gelenin en iyisini yapacağım diyorum içimden, nerede durmam, nerede olmam gerekiyorsa, orda durmak ve olabilmek için dua ediyorum...onlar kendi yaşam hikayelerini yazıp yaşarken yeterince oksijen olsun hayatlarında istiyorum.. onlar kanatlarını açıp göğe açıldıklarında, o kanatların altında yeterince rüzgar olsun istiyorum.. Ahhh diyorum içimden...bir çocuğun varlığında kendi saflığına yaklaşmak ... bu iki mucizenin saf ışığı altında arınmak, parlamak.. ne şanslıyım ben, ne şanslıyım...

Bırakacağım izler onları takip edecek.. Biliyorum.. ve dua ediyorum... sevgimin sonsuz ve derin varlığının izleri takip etsin onları..başka hiçbir şeyin değil..kendi sınırlarımın çok ötesindeki sonsuzluk alsın onları yanına istiyorum ve ben bileyim ki o sonsuzluk içerisinde korkusuzca, gönüllerince, diledikleri gibi var olsunlar...yaşamdaki her varlıkla dostça birlikte ve coşkuyla yaşasınlar...

Çocuklarım benim... Siz, Benim Kanatlarımın ilhamı, rüzgari oldunuz .. Beni kendimden özgürleştiren , çoğaltan ve arıtıp, temizleyen, hafifleten....Tek dileğim aynısını sizin için yapabilmek .. Sizin Kanatlarınıza ilham, rüzgar olabilmek.. O kanatları fark edip, uçmayı öğreneceğiniz o günü, hangi yöne uçacak olursanız olun, uçup da kendi seyahatlerinizi yapacağınız o günü görmek için sabırsızlanıyorum..

Namaste güzel varlıklar ! Namaste tüm evrendeki bütün tertemiz çocuklar...

3 Nisan 2011 Pazar

HEMEN ARKAMDAYDIN...

Dedim ki, madem yaşayacağım sadece bir hayaldi
O zaman yaşarım ben de, ama kendi hayal ettiğim gibi
Baktım ki, o karanlık ormana hiç tereddütsüz çıplak ayakla girdim
Hemen arkamdaydın , yemin edebilirdim
Bastığım yer yumusacık toprak, nemli
Başımın üstünde esen üşütmeyen, serin bir esinti
Parmaklarım o toprağın içine battığında durdum, sonra bıraktım köklerimi
Çevirdim yere yüzümdekileri,
Orada gördüklerimin zevkiyle ağaçların zirvesine doğru geriye atıp da başımı, kapattım gözlerimi
Sanmıştım ki orman karanlıktı ve kimseye kolayca geçit vermezdi
Başkasının hayalinde belki öyleydi
Benimkindeyse, o orman hissettiklerimin aktığı ırmağın gizlendiği cennetti
Ağaçların yaprakları arasından sızan ışık, kalbimin sakladıklarının üzerine tutulan bir fenerdi
Girdim iştahla kendimden içeri
Sen de yaşa istedim Sevgi.li.m
Aynen benim hayal ettiğim gibi
Hiç arkama dönmediğimden de belli
Biliyordum hemen arkamdan geldiğini
Ve bir gün yanıma gelip tutacağından ellerimi..
Ve sonra birlikte yürüyeceğimizi.
O sonsuzlukta , adeta akar gibi....

27 Şubat 2011 Pazar

ONA DOĞRU KOŞTUĞUM ŞEYLER

Ona doğru koştuğum şeylere,
Herkes zaten koşar sanırdım...
Bazılarının kaçtığını anladığım an ,
Önce küçümsedim ,
Sonra , duraksadım...

Her insanın seçtikleriyle başbaşa,
Güzel güzel yaşayacağını düşünürken ben
Seçmediklerinin gölgesinden kaçmak için harcadığı çabayı fark ettiğim an
Önce hayal kırıklığını,
Sonra insan olmanın her halini kabullenmenin zorluğunu,
Ve de, derin bir çaresizlik
Yaşadım..

Hiçbir şey yapılmazsa , güvende olunurdu belki
Durmak, hareket etmemek, önüne bakmak en iyisiydi
Ama
Hiçbirşey yapılmazsa, hiçbir şey başlamaz’dı,
Anladım..

Ve
Başladım,
Planlara, hayallere, iddiayla , yüksek sesle hayata seslenmeye
Ardından
Birkaç tökezleme
Kendimden beklediklerimin yükü altında
Yorgun, bezgin , umutsuz birkaç yalnız gece
Ve
Başladım
İçimin sessizliğini dinlemeye ..


Nasıl olurdu
Sadece elinden gelenin en iyisini yapmaktan ibaret bir yaşam..
Yaptığının sonuçlarına takılıp kalmadan,
Aşk’la , gönlünden akana karışıp
Onunla su gibi akmak..
Kabullenmek olanı, olmayanı
Bağlanmamak ve
Bağlamamak..
Özgür bırakmak ve
Özgür kalmak..
Denemeye çalıştım..

Ona doğru koştuğum şeyler değişti zamanla
Şaşırdım..
Ama baktım, aslında yadırgamamıştım..
Kavgasız, gönülden teslim olup,
Gürültüsüz, iddiasız,
Geleni korkmadan içeriye almaya..
Sanki şimdi daha çok hazırdım..

11 Şubat 2011 Cuma

SÖZLERİMİ DEĞİL, KALBİMİN İÇİNDEKİLERİ....

Sadece duyma istedim ettiğim yazılar dolusu sözlerimi
Asıl istediğim, dokun, hisset, o sözlerin ucuna takılı kalbimin içindekileri
İstedim ki girsinler usulca ruhunun gizli deliklerinden içeri
Sarsınlar ben yokken bile yanında, seni
İyileştirsinler eğer istersen, varlığının iflah olmaz sandığın yönlerini
İyileştirsinler, senle bir gibi olan varlığımın , hiç öyle gözükmeyen kırılgan gölgesini
Sonra gel tut istedim ellerimi
Ne dersin, öylece, uzun uzun, yan yana , hiç konuşmadan yürüyelim mi ?

* * * * *

Ben de kalbini 14 Şubat'lara öylece bırakmayanlardanım... hep ve her zaman kendi 14 Şubatını arayanlardanım... bulduğunda kolay kolay bırakmayanlardanım....

6 Şubat 2011 Pazar

NEHİRLER, DAĞLAR, ORMANLAR GİBİ... !

Perdeleri uçuşan kocaman bir evdeymişim
Upuzun, incecik, ifil ifil perdelerin arasına girip
Gözlerimi kapıyormuşum
Benim de üzerimde upuzun, incecik , ifil ifil bir elbise
Yüzümü, çıplak kollarımı rüzgarlı perdelerin zarif , serin dokunuşlarına bırakıyormuşum
Burnumda denizlerin kokusu
Öylece duruyormuşum
Başka yapacak hiçbirşey yokmuşçasına
Yapılması en doğal , en normal şey öylece durup , perdelerin bedenime dolanışını , açılışını, sonra tekrar dolanışını hissetmekmiş sanki
Bir süre sonra ruhum kanatlarını açıp göğe yükseliyor gibi hissediyormuşum
Pencereden çıkıp , bir kuş gibi gökyüzüne süzülüyormuş ruhum
Öyle hafifmişim, öyle serinmişim, öyle güzelmişim
Yukarıdan seyrediyormuşum dünyayı
O bana kocaman, karmakarışık gelen arenayı
Bırakıp da şehirlerin yorgun yüzlerini
Dağların, ormanların, denizlerin üzerinde geziniyormuşum sessizce
Bundan daha normal, daha doğal birşey yokmuşçasına seyrediyormuşum
Nehirlerin akışını, dağların etrafında olanı biteni gülümseyerek izleyişini
İnsan dışındaki tüm varlıkların yaşantılarındaki basitliğin gizemini
Bir parçası olduğum bu düzenin akışına, hiçbir zorlama olmadan, kontrol etmeye kalkışmadan, beklentisizce kapılmanın nasıl birşey olduğunu algılamaya çalışıyormuşum
Öyle berrakmışım, öyle sakinmişim, öyle neşeli, keyifliymişim
Telaşsız ve dingin, perdeleri uçuşan o kocaman eve dönüyormuşum
Bedenim rüzgarlı perdelerin kucağında öyle rahatlamış, açılmış, genişlemiş
Yüzümde derinliği anlatan, şefkati taşıyan, huzuru getiren yumuşacık bir gülümseme
Gözlerimi açıyormuşum
Ve sonra
İnsanın yarattığı şehirlerin sayısız odalarında da
Nehirler gibi
Dağlar gibi
Ormanlar gibi
Yaşamanın sırlarını hatırlamaya çalışıp,
Hatırlayabildiklerimi sevinçle paylaşıyormuşum...

****
Doğum Günün kutlu olsun canım Seval'im.. Güzel ruhu birçoğumuza rehber olan ve inşallah ileride daha birçok insanın hayatına sevgiyle dokunacak olan canım kardeşim benim !

5 Şubat 2011 Cumartesi

SÖZ VERİYORUM !

Seni özlemenin güvenli kucağına kaçtığım o günden beri
Daha çok yanımdasın , yanındayım sanki
Beni kıramayacağın bir uzaklıktan izliyorum olup bitenleri
Hayatın üzerime örttüğü şu güzel duygulara sarılmışım
Yüreğim sanki üzerine her eğilişimde dibini göremediğim coşkun bir kaynak gibi
Hani o senin fazla yoğun bulduğun coşkun sularda , sırt üstü uzanmışım
Yayılıyorum , genişliyorum alabildiğime, sereserpe
Söz veriyorum derinleri aramayı hiç bırakmayan kendime
Bana açılan tüm yollardan geçeceğime
Bana gönderilen tüm mesajlara kulak kesileceğime
Bana gelen mucizeleri hem gözüm hem kalbimle seçeceğime
Varlığımı tamamen teslim edip de şükretmenin iyileştirici gücüne
Elimden gelenin en iyisiyle
Kalbimin sonsuz sevme gücüyle
Yaşamanın her hali gibi sevmenin de , özlemenin de
Güzelce keyfini süreceğime..

30 Ocak 2011 Pazar

İÇİMDEKİ GANJ’IN KENARINDA !

Duygularimi kalbimden birer çiçek gibi, teker teker topladim
O çiçeklerden minik , küçük çelenkler yaptim
Ağir ağir yürüdüm sonra,
Her adımım yaşamın beni getirdiği yerin ağırlığında..
Vardım içinden iç suyumun aktığı kendi Ganj nehrimin kenarına
O minik çelenkleri suya biraktim yavaşça
İçimden tekrarladım ilk defa’ymıyçasına ;
“Tüm sevgimle serbest bırakıyorum seni, hayata
nereye istiyorsan oraya doğru akmanı diliyorum, coşkuyla
ve ulaşmanı “içindeki en iyi” nin olduğu o ışıklı yere, korkusuzca”

Vakit akşam üstüydü
Güneşin üzerime bıraktığı son ışıklar ve ben
İçim suyun getirdiği serinlikle rahat
Öylece bıraktım
Zoraki umutları
Kabullenememenin acımasızlığını
Zararı bilinse de, ille kurulan hayallerin yorgunluğunu
Ya geri gelirse’lerin yankısıyla
Gidersem neleri kaybedeceğim ‘lerin korkusuyla ileriye gidememenin değersizleştirdiği
Ben sandığım kimlikleri
Deneyemediğim firsatların sancısını
Kendimde olduğundan şüphe duyduğum güzelliklerin derin içerlemelerini
O minik çelenklerle beraber
Bıraktım iç suyumun akintisina
Biliyorum
O su içimde bir yolunu bulacak, eninde sonunda
Ve benim içimdekiler yerli yerine oturacak, en doğru zamanda ..
ben hazır olduğumda..


Hindistan’da büyülenmiş biçimde seyrettiğim Ganj nehri’nin zihnimdeki hayaliyle, içimdeki Ganj’ın kenarına oturuyorum bazen...o kutsal serbest bırakmalara törenler düzenliyorum...herkese kolay serbest bırakışlar dileklerimle...

9 Ocak 2011 Pazar

KENDİMİ BAŞTAN YAZMAK..

Ben seni değil, kendimi baştan yazmak istedim aslında..
Kelimelerin gücüne teslim edip de kendimi
Eteğimdeki tüm ağırlıkları yere bırakmak bir anda
ve toprağa basarak çıplak ayaklarımla,
rüzgarı yüzüme yaslayarak
öylece yürüyüp gitmek istedim..
Senin olduğun yere değil, olmadığın yere gitmek istedim..
Ve o yerde, oturup kendimi baştan yazmak istedim..

Rastladığım tüm o insanlar,
yaşadığım tüm o mekanlar,
hissettiğim tüm o duygular,
okuduğum tüm o kitaplar,
dokunduğum tüm o sevgililer,
seyahat ettiğim tüm o yerler
hepsi zaten bunun için değil miydi ?
Kendimi olduğum gibi görmek ,
içtenlikle sevmek
ve kendimdeki en iyi ben’i damıtıp, hazırlanmak için gün ışığına...
kendimi baştan yazmak için en sonunda..

Sen de bunun için gelmedin mi yaşamıma..
SEVGİ.Lİ.M.
Kendimle ilgili bilip de söylemediklerimi yaklaştırmak için bana..
Usulca yanıma ,
gözlerimin görebileceği,
kapaklarını kapatmadan azıcık önce, kalbimin içine sızabileceği,
ellerimin dokunmadan bile hissedebileği kadar yakınıma getirmedin mi bilmek bile istemediklerimi...
Sevmek ve neden sevdiğini sorup da kendine, cevapsızlıktan bitap düşmek tam tanıma uygunmuş oysa..
Karşındakinin yaptığı hiçbir şey yok senin için aslında...
İçindeki kuyularda sen derinlere düşerken, seni seyretmek, keşke olsa..
Ya başka taraflara bakıyorsa o güzel yüzü, hiç olmadan olanın bitenin farkında...
Sen de ben bunları anlayayım diye gelmedin mi zaten yaşamıma..

Sevdiklerimin gücünü alıyorum yanıma..
Sevmediklerime, bilmeden de olsa kırıp incittiklerime olan borcumu da..
Mutlaka dengeye gelecektir içimde taşıdıklarım yolda nasılsa,
Devam edebilirsem eğer ben kendimi saflaştırmaya
Kendimi satır satır yeniden yazarsam, bıkmadan, yılmadan , aşk’la..
SEVGİ.Lİ.M
İyi ki geldin, iyi ki SEN geldin yaşamıma !!