27 Kasım 2009 Cuma

SİZ ARTIK BİRŞEY TALEP ETMEDİĞİNİZDE NE OLUR?

Seyretmeye , öğrenmeye , anlamaya doyamayacağınız bir yaşamınız olacağını size fısıldayan birisi vardı hep, değil mi ? Hatırlarsınız, içinize doğru derin bir nefes alıp da daldığınızda ... O ses doğduğunuzda aldığınız ilk nefesten beri yanınızda....dışarının gürültüsünden sesi iyice derinlerde boğulsa da, hep kaldı etrafınızda...çekip gitmedi O hiç, siz kendinizi terketmelere kalktığınızda.. sizi tutup kolunuzdan zorla eve sokabilirdi belki de..ama O istedi ki, okkalı bir tokat gibi yüzünüze inecek bir dram girmeden yaşamınıza, hissedin damarlarınızda akan şeyin saf sevgi olduğunu...O istedi ki, biten günün sıcaklığından, bir dostun sesinden, paylaşarak varlığı çoğaltıp acıyı azaltmaktan , sıradan basit bir hayatın getirdiklerinden alabilin en büyük ve derin keyfi...

Karşınızdakinden tüm beklentilerinizin bir anda yok olduğunu hayal etsenize bir... Bir sabah uyanmışsınız ve, pufffff... hepsi gitmiş... ve yerinde sadece o kişiye duyduğunuz sevgi kalmış mesela.....

Veya karşınızdekinin sizden tüm beklentilerinin bir anda yok olduğunu hayal etsenize bir... Bir sabah uyanmış karşınızdaki ve, pufffff... hepsi gitmiş... ve yerinde sadece size duyduğu sevgi kalmış mesela.....

Bir de şunu düşünsenize...kendinizden tüm beklentileriniz bir anda yok olmuş.... siz artık o deli nehrin öte yanına doğru kulak kulaç yüzmüş, kendinizden ve karşınızdakinden tüm beklentileri arkada bırakmışsınız...Kendinizi, karşınıza çıkacak tüm o işaretlere şaşırmanın başdöndürücü huzuruna bırakmışsınız.. o işaretlere inanmanın doğallığına kapılmışsınız...O ses, sizin kendi sesinizle bir oluvermiş...

Siz artık hiçbirşey talep etmediğinizde hayattan, sağlıkla gözünüzü açtığınız her sabahın ilk nefesini coşkuyla içinize doldurmaktan başka....tüm beklentileri salıverdiğinizde evrene derin bir nefes verişle, ohhhhhhhh diye... sadece olmaya, olanı buyur edip evden içeri, kutsal bir misafir gibi karşılamaya bıraktığınızda varlığınızı güvenle.....hazır mısınız olacaklara ?

Siz artık ondan olanaksız birşey talep etmediğinizde o şey, o olay, o insan sizden kaçmaz artık...yavaşça kalkanlarını indirir, durur, sizinle ve kendiyle dinginlikte buluşur... hazır mısınız buluşmalara ?

Sevgiye dair saklı kalmış her ne varsa dökülüverdiğinde kucağınıza, avuçlarınızda bir tutam pırıl pırıl aşk, öylece oturup şaşakaldığınızda, sevginin karşıtının nefret değil korku olduğunu anladığınızda..... barajın kapakları açılıp da sevgi bir sel gibi üstünüze aktığında....boğulacağınızı sandığınızda, hazır mısınız çoğalmaya ?

Şimdi’nin , Dinginliğin Gücünü anlamamı kolaylaştıran Eckhard Tolle’ye şükranlarımla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder