14 Temmuz 2010 Çarşamba

DAĞ GÖLÜ

Başımı kaldırıp tam gökyüzüne açmıştım ki yüzümdeki gülüşü
Kalbimden boşalırcasına yağmur başladı o anda
O yağmura tutulduk seninle
Islandıkça bu yağmurda
Kuruttuk sanki
Artık açık adresi olmayan tüm acılarını korkuların

Ben ellerimi açıp damlalardan azcık yardım istedim
Sessizlikte olanları affetmeyi öğrenmem lazımdı
Sensizlikte kendime yaklaşmayı öğrenmem lazımdı
Gözlerim kapalıydı, senin ne yaptığını göremedim
Bekledim , yanında öylece yağmurun geçmesini bekledim
Bekledim, yanımda öylece yağmurun geçmesini beklemeni istedim

Güneşe rastlamadan hemen önceydi elimi tutuşun
Yoksa ben mi seninkini tutmuştum, fark edemedim
Kaldığım yerden, hiç acele etmeden yine gülümsedim
Bu kez gökyüzü maviydi, ellerin sıcak, bense sakin bir dağ gölü gibiydim
Aslında hep öyleydi de, ben mi daha önce hiç dikkat etmedim
Bunun için ben ne kadar çok beklemiştim
Bunun için hayat beni ne çok beklemişti, bilemedim.

Sen göle eğilip baktın SEVGİ.Lİ.M
Beni gördün , sanki ilk kez gibi hem de
Dibe çökmüş tüm taşı, toprağı, kiri, çöpü ile
Sakin ve serin , tertemizdim.

Ben de seni gördüm SEVGİ.Lİ.M
Sanki ilk kez böyle , ben gibi hem de.
Aydınlık, berrak ve çok zariftin.

Ne çok sevindim SEVGİ.Lİ.M. Ne çok sevindim.

******
Her birbirimizin içinde bir dağ gölünün olduğuna inanıyorum..Birbirimizi, fırtınalara tutulmuş, çırpıntılı, bulanık, hırçın hallerimizle yargılayıp yalnız bırakırsak, en çok kendimiz yalnız kalırız sonunda..o dağ gölüne giden yolda birbirimize ihtiyacımız var..bu işi bir başka hayata falan bırakmayalım..şimdi vakit varken, tutalım, tutunalım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder